Formula 1 tutkunları sezonun ilk Amerika kıtası yarışı olan Kanada Grand Prix’sine odaklanmış durumda. Pirelli, 08-10 Haziran 2012 tarihleri arasında Montreal’de koşulacak olan Kanada Grand Prix’sine Pirelli PZero Red (süper yumuşak) ve PZero Yellow (yumuşak) olmak üzere en yumuşak iki hamuruyla çıkacak.
İzmit’te bulunan Türk Pirelli fabrikasında ürettiği F1 P Zero ve Cinturato ile dünyanın en çok izlenen motorsporları etkinliği Formula 1’in tek resmi lastik tedarikçisi olarak önemli bir rol üstlenen Pirelli, sezonun yedinci yarışı olan Kanada Grand Prixi’si hazırlıklarını tamamladı. Takımlar, 10 Haziran Pazar günü Montreal’de koşulacak olan Kanada Grand Prix’sinde Pirelli PZero Red (süper yumuşak) ve PZero Yellow (yumuşak) lastiklerle yarışacak. Bu en yumuşak iki lastiğin aynı anda kullanılması anlamına geliyor.
Yarış öncesinde bir değerlendirme yapan Pirelli Motorsporları Direktörü Paul Hembrey “Sezonun en popüler iki yarışı olan Monako’dan Kanada’ya geçiyoruz. Büyüleyici bir pist olan Montreal, aslında süper yumuşak ve yumuşak PZero’larımızın sahip oldukları performansı tam anlamıyla ortaya koyabilecekleri bir yapıya sahip. Çok daha düşük ortalama hızlara sahip Monako bu konuda PZero’larımızı zorluyordu. Geçen yılki Kanada GP’si doğru lastik seçiminin önemini göstermişti. Altı kere pite giren Jenson Button yarışı kazanmıştı. Heyecan verici bir yarış olacağını düşünüyorum” dedi.
Montreal pisti hakkında
Bir hayli seyrek kullanılan ve bu nedenle yüzeyi tozlu olan Montreal pistinde Formula 1 araçları tur attıkça asfalt yüzeyindeki toz temizlenip yüzeye lastik parçacıkları yapıştıkça tur zamanları da hızlanmaya başlıyor. Sezonun en sert fren noktalarına sahip pisti olan Montreal pistinin sert fren noktalarıyla keskin dönüşlerinde asfalt yüzeyi lastik parçalarıyla kaplanıyor. Sonuç olarak tutunma limitleri oldukça düşük bir pist söz konusu ve bu da aracın daha fazla savrulması ve kayması anlamına geliyor, ki bu lastiklerin daha erken aşınmasına neden oluyor. 4361 metre uzunluğa sahip pistin bulunduğu bölge iklim olarak da sürprizlere açık. Örneğin geçen sezon yoğun yağış nedeniyle yarış iki saat gecikmeli olarak başlamıştı. Tüm bunlar Kanada Grand Prix’sinde lastikler kadar aerodinamik ve araç ayarlarının yanı sıra her zaman olduğu gibi stratejinin önemini arttırıyor.
